Hunger ve Shame gibi alternatif bağımsız filmlerle kendi hayran kitlesini oluşturduktan sonra 12 Years a Slave ile ana akıma daha yakın bir işe imza atıp Oscar’da en iyi film ödülüne ulaşan Steve McQueen, beş yıllık aranın ardından dördüncü filmiyle karşımızda. Ana akıma en yakın Steve McQueen filmi diyebileceğimiz Widows, yönetmenden aslında pek beklemediğimiz türde ve yıldızlarla dolu bir soygun filmi…
Harry Rawlings (Liam Neeson) önderliğindeki bir suç çetesi üyeleri patlama sonucu ölünce yarım kalan suç işlerini tamamlamak çete üyelerinin eşlerine düşüyor… Harry’nin eşi Veronica (Viola Davis) eşinin borçlarından dolayı tehdit edilince kendini suç dünyasına girmek zorunda buluyor. Linda (Michelle Rodriguez) ve Alice (Elizabeth Debicki) kendi bağımsızlıklarını elde etmek uğruna Veronica’nın ortaklık teklifini kabul ediyorlar… Öte yandan olayların yaşandığı Chicago bölgesi seçim hazırlığındadır. Mulliganlar çok uzun süredir bölgede hakimiyet sürmektedir. Baba Tom Mulligan (Robert Duvall) görevini oğlu Jack’e (Colin Farrell) teslim etmeye hazırlanmaktadır. Karşısında ise arkasına kiliseyi de alan siyahi Jamal Manning (Brian Tyree Henry) vardır. Hem Mulliganlar hem de Manningler Harry’nin, Veronica’nın bulunduğu suç işlerinin tam göbeğindedirler…
Steve McQueen’in soygun filmi yapması beklenmedik bir olaydı elbet ama sıradan gişeye oynayan bir soygun filmi olmayacağını da biliyorduk. Widows, günümüz Amerika’sının pek çok sorununa birden dokunan politik bir film olmuş. Siyahilere uygulanan adaletsiz polis şiddeti, politikadaki insanların sadece güç peşinde koşan yozlaşmış insanlar olduğunu göz önüne sermesi filmin önemli mesajlarından olsa da en çok kadınların istediklerinde her şeyi başarabilecekleri vurgulanarak kadının gücü yüceltilmiş… Özellikle Hollywood’da kadın-erkek dengesizliğinin çok fazla gündem olduğu bir dönemde bu önemli bir mesaj elbet. Fakat aynı mesajı bu yıl Ocean’s Eight’in aynı konudaki bir filmle vermiş olması ortaya ilginç bir durum çıkarmış oldu…
Widows’un verdiği mesajları, anlatmak istediği dertleri değerli buldum. Bunu bir soygun filmiyle, ana akıma da uygun bir şekilde vermeye çalışmasını ayrıca takdir ettim. Fakat keşke mesaj kaygısına önem verdiği kadar olay örgüsüne, karakter derinliğine de önem verebilseymiş. Filmde pek çok karakter var ve hepsi iyi performanslarla ünlü isimler tarafından canlandırılıyorlar. Fakat filmdeki tüm karakterlerin gerekliliği tartışılır. Çok fazla karakterin olması ve hemen hepsine önem verilmek istenmesi dikkat dağıtıcı olmuş. Mesela Jamal’ın kardeşi Jatemme rolünde Daniel Kaluuya ilginç bir psikopatı canlandırıyor ve çarpıcı sahnelerde yer alıyor. Fakat tek bir sahne dışında bu karakterin filmin ana hikayesine katkısı yok… Ayrıca filmin en önemli kısmını oluşturan soygun kısmı da fazla oldu bittiye getirilmiş. Steve McQueen sinemasından habersiz, sadece iyi bir soygun filmi izleme beklentisiyle giden izleyici büyük ihtimalle filmden mutsuz bir şekilde ayrılacaktır…
Steve McQueen’in ne kadar iyi bir oyuncu yönetmeni olduğunu bir önceki filmi 12 Years a Slave’de görmüştük. Widows’ta da geniş kadroda pek çok oyuncuya performans alanı yaratılmış. Viola Davis başrolde alıştığımız tarzda güçlü kadın performanslarından birini sergiliyor olsa da bana göre filmin yıldızı sürpriz bir isim, Elizabeth Debicki. Önceki filmlerinden aşina olduğum bir oyuncu değildi ancak buradaki performansıyla ilk andan itibaren büyüledi. Oscar adaylığını alır mı bilinmez ama bana göre bu yılın şu ana kadar izlediğim en iyi performanslardan biriydi… Lost’tan beri sempati beslediğim Michelle Rodriguez’i de bu tarz bir filmde önemli bir rolde izlemek keyifliydi. Geçtiğimiz yıl Get Out filmiyle yıldızı parlayıp Oscar adaylığı kapan Daniel Kaluuya burada da parlıyor. Filmde oynadığı psikopat karakter oyuncunun rol yelpazesinin genişliği hakkında fikir veriyor ancak karakterin filme oturmayışı performansın değerini düşürmüş. Usta oyuncu Robert Duvall da hala harika. Liam Neeson, Colin Farrell, Jackie Weaver, Cynthia Erivo, Carrie Coon’un yanı sıra filmde 35 saniye kadar gözüken Jon Bernthal zengin kadronun diğer önemli isimleri arasındalar…
Özetle Widows benim beklentilerimin altında kalan bir yapım oldu. Anlatmak istedikleri yerinde olsa da bir soygun filmi, suç filmi olarak bakıldığında bekleneni veremeyen, biraz fazla temposuz ve akılda kalıcı pek bir niteliği olmayan ortalama diyebileceğimiz bir film olmuş…
Yorum Yazın