izleryazar’a “sinema ve televizyon blogu” olarak başlamama rağmen bugüne kadar sadece sinema konusuna ağırlık verebildim. (Böyle söyleyince aylar önce kurulan bir blogmuş gibi oldu ama neyse) Şu günlerde ise biraz televizyon tarafında da yazılar yayınlayacağım.
izleryazar’da yorumlayacağım ilk dizi ise bir İngiliz komedisi olan Vicious. Pek çoğunuzun belki de adını bile ilk kez duyduğu bu dizi, Will & Grace’in yapımcısı Gary Janetti imzası taşıyor. Beni ve diziyi izleyen pek çok kişiyi asıl cezbeden nokta ise sanırım dizinin başrol oyuncularından birinin özellikle Lord of the Rings serisinden Gandalf olarak tanıdığımız, sevip saydığımız Ian McKellen’in olması…
Vicious, yaklaşık elli yıldır birlikte yaşayan eşcinsel bir çiftin hikayesinin yaşadıklarını konu alan bir komedi. Açıkçası diziye başlamadan önce biraz önyargılıydım. “Yaşlı bir eşcinsel çiftin yaşadıkları ne kadar ilgi çekici olabilir ki?” şeklinde düşünüyordum. Fakat Vicious, beni epey yanılttı ve oldukça başarılı bir iş çıktı.
Vicious’ta Freddie ve Stuart’ın keyifli atışmaları dizinin temel yapı taşını oluşturuyor. İkilinin uzun yıllık dostluk yaptıkları Violet ve genç yeni komşuları Ash hikayenin hemen her anında yer alan diğer iki önemli karakter durumundalar. Çok fazla yer almamasına rağmen beni dizide en çok karakterlerin başında gelen Penelope ve diziye pek bir katkısı olmayan Mason ise ara sıra dizide gördüğümüz karakterler. Bir de dizinin görünmeyen iki kahramanı var: Balthazar ve tabii ki Stuart’ın annesi…
Kahkaha efektli bir komedi olan Vicious’ın tarzına aslında ilk bölümlerde uyum sağlayamamıştım. Sanki diziden çok tiyatro havasında geçen dizi, 1-2 bölümün ardından beni yakaladı ve özellikle son bölümleri büyük bir keyifle izledim. Büyük ihtimalle de gelecek sezonları diziye alışma sürecimi tamamladığımdan dolayı çok daha keyifle izleyeceğim.
Diziye başlama sebeplerimin başında gelen Ian McKellen komedi de çok başarılı olduğunu kanıtlıyor. Fakat, daha ilk bölümden performansını çok sevdiğim Derek Jacobi’yi de kesinlikle es geçmemek gerek. İkilinin genel olarak uyumları ise harika. Zaten bu uyum, dizinin başarılı olmasının anahtarı…
Frances de la Tour’un canlandırdığı karakteri öyle pek sevmesem de dizinin olmazsa olmazlarından olduğu kesin. Bu arada Frances de la Tour’u Allison Janney’e çok fazla benzettiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Bir dizide Allison Janney’in annesini veya ablasını oynasa cuk oturur?
Game of Thrones’ta Ramsey Bolton karakteriyle kendisinden nefret ettiğimiz Iwan Rheon ise Vicious’ta annesi, babası hükümlü olan genç ve sempatik komşuyu canlandırıyor.
Dizinin ilk sezonu pek çok İngiliz komedisinde olduğu gibi sadece 6 bölümden oluşuyor ve bölüm süreleri de sadece 20 dakika civarında. İkinci sezon onayını da alan ve 2015’in ilkbaharında yayınlanacak dizinin son olarak Christmas özel bölümü yayınlandı.
Daha önce de söylediğim gibi diziye ilk bölümde hemen uyum sağlayamayabilirsiniz ama mutlaka birkaç bölümlük şans verin. Zaten dizinin toplam süresi bir film uzunluğunda. Bence kaybedecek hiçbir şeyiniz yok ama kazanabileceğiniz iyi bir komedi var ortada. İkinci sezonu merakla bekliyorum ve diziyi de herkese öneriyorum…
Vicious - 1. Sezon
Yorum Yazın