Amazon Prime Video’nun bu yılki ödül sezonunda iddialı olması muhtemel filmlerinden biri de Will Sharpe yönetmenliğindeki Louis Wain biyografisi “The Electrical Life of Louis Wain” idi. Her ne kadar filmin ilk festival gösterimleri sonrası ödül sezonunda varlık gösteremeyeceği belli olsa da zengin oyuncu kadrosunun da etkisiyle filme şans vermek istedim. Ne yazık ki bu kararımdan pek de memnun olmadım…
19. yüzyılın sonları İngiltere’sinde yaşayan Louis Wain (Benedict Cumberbatch), eksantrik bir ressamdır. Annesi ve beş kız kardeşine bakmakla yükümlü olan Louis, Emily (Claire Foy) ile olan evliliğinin de katkısıyla kariyerini farklı bir boyuta taşımaya başlar. Çizdiği sürreal kedi resimleri Louis Wain’i zaman içerisinde herkesin tanıdığı biri haline getirir…
Sevimli dostlarımız kedilerin günlük yaşamımızdaki rolü gün geçtikçe artıyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde kedi sahiplik oranları çok yüksek iken sokaklarda başıboş kedi görmek neredeyse imkansız. Fakat bu durum hep böyle değilmiş ve bir zamanlar gelişmiş ülkelerde dahi kedi sahiplenmek son derece tuhaf görülen bir davranışmış. Louis Wain işte bu anlayışı değiştiren kişilerden biri olarak görülüyor. Çizdiği resimler hem pek çok başka sanatçıya ilham kaynağı olmuş hem de insanların kedilere bakış açısını değiştirmiş. Louis Wain’i daha önceden tanımıyorsanız da eserlerinden veya eserlerinin kopyalarından görmüş olma olasılığınız bir hayli yüksek…
The Electrical Life of Louis Wain, işte kedilere bakış açısını değiştiren bu ilginç ressamın hikayesine odaklanıyor. Ressam kimliği dışında da pek çok farklı şeyle ilgilenmesiyle ve tuhaflıklarıyla da tanınan bu adamın hikayesini ekrana taşıyor… Her ne kadar Louis Wain’in ilginç bir hayat hikayesi ve insanlık için önemli yönleri bulunsa da filmin bunları sunuş şekli maalesef çok zayıf. Sunumun zayıflığı aslında potansiyeli olan bir konuyu da önemsiz ve anlatmaya değmeyecek bir hikayeymiş gibi hissettiriyor…
Sanatçının eserlerindeki sürrealizmden yola çıkan film, renkli prodüksiyonu ve görüntü yönetimiyle masalsı bir dünya sunmaya çalışmış. Doğrusu bu tercihi ben masalsılıktan çok yapaylık olarak hissettim ve filmden aldığım tadı negatif şekilde etkiledi. Filmin gizli öznesi olan kediden yararlanma şeklini de filmdeki pek çok şey gibi çok yetersiz buldum…
Filmi izleme sebebim olan oyuncu kadrosu filmdeki en tutunulası daldı. Benedict Cumberbatch, başrolde The Imitation Game‘deki performansını andıran performansıyla gayet iyiydi. Ona eşlik eden Claire Foy da izlemesi keyif veren bir diğer isimdi. Andrea Riseborough, Toby Jones, Stacy Martin, Taika Waititi, Richard Ayoade gibi tanıdık isimlerin ise filme katkısı zayıf düzeydeydi…
Uzun lafın kısası The Electrical Life of Louis Wain, ilginç bir adamın gerçek hikayesinden yola çıkarak hazırlanmış ilginç olmayan bir filmdi. Başarısız yönetmenlik, zayıf senaryoyla hikaye ve oyuncu kadrosuna yazık olmuş. Eğer başrol oyuncularına ya da kostümlü dramalara özel ilginiz yoksa bana göre yılın rahatlıkla es geçebileceğiniz filmlerinden bir tanesi…