Başlığa 2014 yazdığıma bakmayın aslında 2013 yapımı bir Gürcistan & Estonya ortak filmi Tangerines (Mandalinalar) veya orijinal adıyla “Mandariinid”. 2013 yapımı olmasına karşın filmin uluslararası gösterimi daha çok 2014’te yapıldı ve bu yılın Oscar yarışına dahil oldu. Böyle olunca biz de ilk kez 2014’te izleyebildiğimiz için filmi 2014 filmleri arasına almayı daha uygun gördüm.
Bildiğiniz gibi birkaç gün önce Oscar’ın yabancı film kategorisinde finale kalan 9 film açıklandı ve o filmler arasında Kış Uykusu’nun olmaması bizim açımızdan büyük hayal kırıklığı olmuştu. Listenin belki de tek sevindirici yanı ise bu yılın filmlerinden en çok sevdiklerim arasında yer alan ve çok az kişi tarafından fark edilmesi nedeniyle yarış dışı kalmasından korktuğum Estonya adına yarışan Tangerines’in listede yer almasıydı.
Tek mekanda veya az mekanda geçen filmleri genellikle daha samimi bulup daha çok sevmişimdir. Tangerines de küçük oyuncu kadrosuyla, birkaç küçük mekanıyla küçük ama çok samimi bir iş. Film boyunca sanki ben de kendimi oradaymış gibi hissettim ve izlerken büyük keyif aldım.
Tangerines, bir savaş hikayesini anlatıyor. Fakat çoğu kez izlediğimiz İkinci Dünya Savaşı, Vietnam Savaşı gibi savaşların aksine farklı bir coğrafyadan, farklı bir zaman diliminden farklı bir savaşı konu alıyor. 1990’larda Gürcistan’da geçen hikayede bir Gürcü asker ile bir Estonyalı askerin yolları bir yerde kesişiyor ve bu olay üzerinden savaşın anlamsızlığına dair son derece başarılı bir eleştiri yapıyor. Sanırım izlediğim savaşa dair en iyi eleştirilerden biriydi. Üstelik devasa bütçelerle değil oldukça mütevazı bir bütçeyle başarmış bunu Tangerines.
Ne oyuncu kadrosunda ne de yapım ekibinde ünlü bir isim bulundurmamasına rağmen yılın en iyilerinden biri olmayı başaran Tangerines’i hala izlemediyseniz bir an önce izlemelisiniz…
Yorum Yazın