Behzat Ç’nin fenomen karakterlerinden Ercüment Çözer’den yola çıkan BluTV dizisi Saygı’da ikinci sezon da geride kaldı. Türk televizyonlarındaki en başarılı spin-off dizilerden biri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen dizi, her ne kadar Behzat Ç fanatiklerini memnun etmekte zorlansa da kitlesini geliştirerek yoluna devam ediyor…
Dizinin ilk sezonunda ultra zengin bir iş adamı olan Ercüment Çözer’in (Nejat İşler) yolunun başını türlü dertlere sokup bir anda ülke gündemine oturan genç aşıklar Savaş (Boran Kuzum) ve Helen (Miray Daner) ile kesişmesini izlemiştik. Bu üç ismi bir araya getiren ortak payda ise mevcut adalet düzenine inanmayıp kendi adaletlerini sağlama çabalarıydı. Tabii Ercüment, bu konuda ustalaşmış ve sonsuz imkan sahibi bir adam iken Savaş ve Helen ise tamamen acemilerdi…
İkinci sezona ise ilk sezon finalindeki curcunanın bir süre sonrasından, zaman atlayarak başladık. Bir yandan karakterlerimizin atlanan zamanda neler yaptıklarını öğrenmeye çalışırken diğer yandan bizleri iki yeni önemli karakter karşıladı. Genç ve güzel savcı Arya (Damla Sönmez), Ercüment’i ilk görüşte kendisine aşık etmeyi başararak hem Ercüment’in hiç beklenmeyecek bir yönünü açığıa çıkardı hem de hikayenin gidişatını karmaşıklaştıracak olayların fitilini alevlendirdi… Öte yandan Selim (Sarp Akkaya) ise bir çağrı merkezinde çalışan ve asla yalan söyleyemeyen bir adamdır. Asla yalan söyleyememesinin arkasında ise Ercüment’in “rehabilitasyon merkezinde” geçirdiği vakit etkili olmuştur. Ercüment’ten önce ve Ercüment’ten sonra şeklinde hayatı ikiye ayrılan Selim’in hedefi Ercüment’i alt etmek olacaktır…
Saygı, oldukça sürükleyici ve aksiyonu bol ilk sezonunun sonunda hikayesini büyük ölçüde nihayetlendirmişti. İlk sezonu çok sevmeme rağmen sezonu bitirdiğimde devamının aynı başarıyı yakalayıp yakalayamayacağı konusunda bazı şüphelerim vardı. Fakat çok geçmeden bu şüphelerin ne kadar boş olduğunu farkına vararak Ercan Mehmet Erdem’in izleyici avucuna alma becerisine bir kez daha hayran kaldım. Yeni karakterlerle eldeki dizinin ne kadar zenginleştirilebileceğinin çok açık örneklerinden biri olmuş Saygı’nın ikinci sezonu…
Saygı, iyi bir anti kahraman dizisi. Üstelik anti kahramanlarının sayısı da birden fazla. Dizideki neredeyse hiçbir karakteri tamamen sevmeniz mümkün olmadığı gibi bazı anlarda kendinizi en sevmediğiniz karakteri desteklerken bile bulmanız olası. Dizinin başarılı senaristi, bu dengeyi öyle iyi sağlıyor ki diziyi bazı karakter kararlarından nefret dahi etseniz izlemeye devam etme konusunda en ufak bir şüpheniz olmuyor. Evet, sezon finali sonrasında da devam etme konusunda olmadığı gibi…
Dizide ilk sezonki oyuncular işlerini iyi yapmaya devam etmişler. İlk sezon yazımdaki tahminime uygun şekilde Erkan Can’ın da bu sezonki rolü epey artmış. Fakat dizinin ikinci sezonunu üst seviyeye çıkaranlar yeni oyuncular olmuş. Damla Sönmez ve Sarp Akkaya’nın karakterleri iyi yazılmış, fakat oyuncular da bu katkıyı maksimuma çıkarma konusunda ciddi katkı sağlamışlar. Hem Damla Sönmez’in performansını hem de Sarp Akkaya’nın performansını çok beğendim. İkisini de izlemekten büyük keyif aldım… Ayrıca çok çok uzun yıllardır hiçbir şeyde rastlamadığım Dost Elver’i kalıcı bir rolde görmek de beni oldukça memnun etti…
Saygı, ikinci sezonuyla ilk sezon yükselttiği çıtanın da üzerine çıkmayı başarmış. Bazı mantık hatalarına, nefret etmesi kolay karakter kararlarına rağmen ekranlarda devam eden aksiyonu en bol, en sürükleyici dizilerden biri haline gelmiş. Neredeyse tüm bölümlerini büyük heyecan ve ilgiyle izledim. Umarım bu başarısını sürdürmeye devam edebilir. Özellikle üçüncü sezon yükselen beklenti ve enteresan ikinci sezon finali sonrasında işi bir hayli zor olacak. Umarım bunun da üstesinden gelirler ve uzun yıllar diziyi izlemeye devam ederiz…