Bazı dizilerle ilk karşılaşmamız doğru zamanlarda olmayabiliyor. Benim için bu dizilerden bir tanesi geçtiğimiz Kasım ayında Netflix’te yayına başlayan Master of None oldu. Dizinin ilk iki bölümünü çıktığı dönemde izleyip fena bulmamış olsam da o dönem izleyecek pek çok komedim olduğundan dolayı diğerlerine göre çok cazip gelmemiş ve öylece bırakmıştım. Neyse ki şu günlerde komedilerimin birer birer sezon finali yapmasıyla birlikte Master of None’a kaldığım yerden devam etme şansı vermeye karar verdim. Bu kararımdan da son derece memnun kaldım. Çünkü dizi sezonun ortasından itibaren gittikçe açılıyormuş. Tabii bunda dizinin tarzına alışmanın biraz zaman alması da etken olabilir…

Master of None, ufak tefek rollerde oyunculuk yapan bir Hintli aktörün günlük hayatını ele alıyor. Aslında dizinin öyle pek bir genel konusu yok ve zaten ismi de buradan gelmekte. Bu yönüyle biraz efsane dizi Seinfeld’i andırsa da ona sadece bu yönüyle benzediğini söylemek mümkün.

Amerika’da son yıllarda komedi anlayışı daha çok gerçekçiliği ve senaryoyu ön plana tutar bir hale geldi. Komedi dizisi diye geçinen çoğu dizinin aslında çoğu bölümü gayet gerçekçi ve ciddi bir şekilde ilerliyor sadece bölüm içerisinde birkaç yerde güldürüyor, tebessüm ettiriyor. Doğrusu bu yeni tarzı pek kendime uygun bulduğumu söyleyemem. Ben komedinin gerektiğinde abartıyı da kullanmasından ve güldürmeyi, eğlendirmeyi ön planda tutmasından yanayım. Yalnız bu durum, yeni akımdaki iyi işleri sevmediğim anlamına da gelmiyor. Master of None işte bu iyi işlerden biri haline gelmeyi başardı. Master of None da gerçekçiliği ön planda tutuyor ve abartıdan mümkün olduğunda kaçınıyor. Bölüm içerisinde belki sadece birkaç yerde güldürüyor, bazen ona bile ihtiyaç duymuyor fakat sıkıcı olmamayı ve eğlendirmeyi gayet iyi başarıyor. Bunda en büyük pay ise şüphesiz senaryonun çok başarılı yazılmış olması. Diyaloglar öyle akıcı ki normalde sıkıcı olabilecek konular bile gayet izlenilebilir hale geliyor Master of None’da.

Dizinin aynı zamanda yaratıcısı olan Aziz Ansari, dizinin merkezi durumunda. Dizinin her bölümünde yer alan tek isim ve dizinin her şeyi diyebiliriz. Her ne kadar Parks and Recreation ile patlamasını yapmış olsa da henüz o diziyi izlemediğim için Aziz Ansari ile ilk kez bu dizide tanıştım ve kendisini çok sempatik, aynı zamanda başarılı buldum. Şüphesiz diziyi izlenebilir kılan noktalardan biri onun oyunculuğu. Ona eşlik eden yardımcı karakterlerden biri vardı ki sezonun ikinci yarısına damgasını vurdu. Noel Wells’ten bahsediyorum tabii ki. Dizinin romantik komediye dönüştüğü bölümlerde harika iş çıkardı ve benim diziyi sevmemde ciddi katkıları oldu. Umarım gelecek sezonlarda da yer almaya devam eder.

Özetle Master of None baştan pek ısınamadığım bir diziydi, ama kısa sürede çok sevdiğim bir diziye dönüştü. 10 bölümden oluşan yarım saatlik bu diziyi birkaç günde bitirdim. Size de muhtemelen Emmy dahil pek çok ödülde de sıkça karşımıza çıkacak bu diziye şans vermenizi ve hemen ilk 1-2 bölümden karar vermemenizi öneririm.

Master of None

7.9

Puan

7.9/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.