Sinemada oldukça iddialı bir yıl geçiren Netflix’in dikkat çeken sürpriz projelerinden biri de Klaus oldu. Daha önce Bojack Horseman başta olmak üzere pek çok animasyon dizisi yayınlasa da bugüne dek Netflix’in orijinal bir animasyon filmi yoktu. Sergio Pablos’un yönetmenlik koltuğunda oturduğu, yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçeli Klaus bu konuda Netflix’in ilki olarak karşımızda…
Bugüne dek Noel Baba ile ilgili çeşitli filmler izledik, hikayeler duyduk. Fakat Noel Baba’nın ortaya çıkışıyla ilgili çok fazla şey izlemedik, en azından benim hatırımda bu konuda pek bir şey kalmamış. Klaus, kendi yorumuyla Noel Baba’nın doğuşunu ele alıyor. Bunu da babası tarafından sürgüne gönderilen zengin bir ailenin şımarık çocuğu olan Jesper vasıtasıyla yapıyor. Jesper, postacı olarak herkesin aksi olduğu bir kasabaya gönderiliyor. Buradaki gizemli ve bir hayli huysuz Klaus ile tanışması sonrası ise tüm şehrin kaderi değişiyor…
Klaus, animasyon açısından oldukça değişik bir teknik kullanıyor ve izlediğimiz diğer animasyonların çoğundan ayrılıyor. Doğrusu bu tekniği ilk başlarda pek sevmedim ve filme adapte olma sürecimi zorlaştırdı. Fakat film ilerledikçe ilgi çekicileşmeye ve kendine bağlamayı başardı. Karşılıksız iyiliğin doğurduğu güzellikleri göz önüne seren film, gerçekten çok hoş mesajlar veriyor. Ben kişisel olarak çok bayılmadım ama eminim bu filmi küçük yaşta izleyenler çok daha fazla keyif alacaktır ve muhtemelen filmin adını sıklıkla Christmas klasikleri arasında duyacağız…
Klaus
