2013 yapımı Gloria ile adını duyurduktan sonra şu sıralar Hollywood’a transfer aşamasında olan Şilili yönetmen Sebastian Lelio dünya sinemasında yılın ses getiren yapımlarından biri olan A Fantastic Woman ile birlikte bir kez daha adından söz ettirmeyi başardı.

A Fantastic Woman, gündüzleri garsonluk geceleri ise bir gece kulübünde şarkıcılık yapan Marina’nın mücadelesini konu alıyor. Kendinden yaşça epey büyük Orlando ile birlikteliği olan  Marina’nın hayatı Orlando’nun ani ölümü sonrası kabusa dönüşüyor. Bir yandan Orlando’nun yasını tutmaya çalışan Marina bir yandan polisle, bir yandan da Orlando’nun eski eşi ve çocuklarıyla mücadele etmek durumunda kalıyor. Marina’nın toplumun diğer bireylerinden ayrılan yanı ise bu mücadeleyi iyice zorlu bir hale getiriyor.

Oldukça sade bir anlatıma sahip olan A Fantastic Woman, gerçekçiliği olabildiğince ön planda tutuyor. Karakterin gizemli tavırları ve olayların açıktan sunulmaması filmin ilgiyi üzerinde tutmasını sağlıyor ve sürükleyici bir şekilde akıyor film. Tabii bu filmle ilk ciddi oyunculuk denemesinde bulunan Daniele Vega’nın etkili performansının da bu durumda payı büyük. Toplumsal tahammülsüzlüklerimizi bir kez daha gün yüzüne çıkaran film, türünün iyi örneklerinden biri olarak anılmayı hak ediyor.

Oscar’da yabancı dilde en iyi film dalında kısalisteye kalan film bana kalırsa ödülü alabilecek potansiyele de sahip. Akademi’yi yakalayabilecek tarzda bir film ve mesajı da yine Akademi’nin hoşuna gidecek türden. Biraz fazla depresif bir film olduğunu ve izlemeden önce bunu göz önünde bulundurmanız gerektiğini belirtmekte fayda var.

A Fantastic Woman

7

Puan

7.0/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.