2019 yapımı Portrait of a Lady on Fire‘ın büyük başarısı Céline Sciamma’nın yeni işlerini de merakla beklememizi sağladı. Fransız yönetmen de arayı fazla açmayarak 72 dakikalık süresiyle az farkla uzun metrajlığı kapan ve önceki filminden bambaşka türde bir filmle karşımıza çıktı. Ne yazık ki yönetmenin kredisini büyük ölçüde azaltan, oldukça vasat bir karşılaşmaydı bu…
Anneannesinin vefatı sonrası sekiz yaşındaki Nelly (Joséphine Sanz) ve ailesi anneannesinin yaşadığı, annesinin çocukluğunu geçirdiği evi temizlemeye giderler. Bir gün annesinin ortalardan kaybolması sonrası ise Nelly, kendi yaşlarında ve kendisine aşırı benzeyen Marion (Gabrielle Sanz) ile karşılaşır. Bu sıradan bir karşılaşma değildir…
Petite Maman, ilginç bir fikrin ilginç olamayan bir ürünü. Céline Sciamma çok duygusal, çok etkileyici olabilecek bir fikir bulup senaryolaştırmaya çalışmış. Fakat senaryolaştırma aşamasında hiç başarılı olamamış. Fantastik yanına rağmen küçük bir çocuğun dünyasını olabildiğince sade bir şekilde işlemek isteyen Petite Maman, gerçekçilikle sıkıcı olmamak arasındaki dengeyi tutturamayan bir film olmuş. Kısacık süresine karşın izlemesi zor bir film olmuş…
Filmin övgüye değer belki de tek yanı sinematografisiydi. Portrait of a Lady on Fire’da da yönetmenin birlikte çalıştığı Claire Mathon yine çok iyi iş çıkarmış. İçeriği bomboş olan filmin en azından güzel gözükmesini sağlamış. Gerçek hayatta ikiz olan başrollerin sevimlilikleri de filmi kurtarmayı yetmemiş. Elbette hemen her tip filmin alıcısı olduğu gibi sadeliği çok abartan bu tip filmleri seven bir kitlenin olduğunun da farkındayım. Gerek eleştirmen puanları gerekse izleyici yorumları bu filmin o kitlenin gözünde epey sevildiğini gösteriyor. Fakat benim sinema anlayışıma hiç uygun düşmeyen, duygusunu hiç mi hiç geçiremeyen bir filmdi. Bu yılki en büyük hayal kırıklıklarımdan biri oldu…