Raising Voices – 1. Sezon
Netflix ve İspanyol lise dizisi yan yana gelince yeni bir Elite (ilk sezonları tabii) keşfetme ümidiyle ekranın karşısına oturdum. Sekiz bölümlük Raising Voices, sosyal mesaj kaygısını bir hayli ön planda tutan bir yapım. Başroldeki Nicole Wallace’ın başarılı performansının yanı sıra kaliteli yönetmenliği, sürükleyici kurgusu beni dizide tuttu. Fakat bölümler ilerledikçe filmin haykırdığı gerçekler fazlasıyla iç karartıcı hale gelmeye başladı. Dizinin anlattığı şeyler de daha önce çokça benzerlerini izlediğimiz, izlemeye doyduğumuz şeyler. Yapmaya çalıştığını takdir etmekle birlikte, kaliteli yönlerini alkışlamakla birlikte pek sevemediğim bir dizi oldu…
Abbott Elementary – 3. Sezon
Bir zamanlar Friends ile Seinfeld’in, The Office ile Two and a Half Men’in, The Big Bang Theory ile How I Met Your Mother’ın yarıştığı Amerikan televizyonlarının bu kadar komedisiz kaldığı başka bir dönem olmuş mudur bilmiyorum. Ödüllerde komediyle alakası olmayan yapımlar anılırken nispeten eli yüzü düzgün tek komedi dizisi olarak Abbott Elementary dikkat çekiyor. Bizde Disney+’ta izlenebilen ABC dizisinin üçüncü sezonu ise maalesef bir tık düşüş içerisinde. Sezonlar içerisinde dizinin oturup yükselişe geçmesini beklerken tat eksikliği, tekrara düşme durumları söz konusu. İzleme listemde yer edinmeye devam etmek için önümüzdeki sezonla birlikte vites yükseltmesi şart…
Extraordinary – 2. Sezon
Bizde Disney+’ta izlenebilen bir başka komedi de Hulu kökenli Extraordinary. İlk sezonunu iyi bir keşif olarak gördüğüm dizinin ikinci sezonu olay örgüsü açısından önemli bir değişimle başladı. Sezonun en önemli konusu olarak öne çıkan kadın rekabetini izlemesi keyifli olsa da dizinin asıl gücü olan özel güç mevzuları çok fazla geri plana atılmış. Böyle bir malzemeden çok daha yaratıcı konular üretilebilirdi. Olası bir üçüncü sezonu izleyip izlemeyeceğimden emin değilim…
