2020-2021 televizyon sezonuna dair izlediğim son dizi, Gain’in en yeni komedisi “Ayak İşleri” oldu. Caner Özyurtlu ve Volkan Öge imzası taşıyan projeden doğrusu her iki ismi de tanımamamdan ötürü ne beklemem gerektiğini bilmiyordum. Fakat henüz ilk bölümden kaliteli ve özgün bir dizi olduğunu hissettiren güzel bir sürprizle karşılaştım…
Vedat (Çağlar Çorumlu) ve Evren (Güven Murat Akpınar), Sermet adındaki gizemli bir patronun ayak işlerine koşan iki ortaktır. Diziye ikilinin silahlı şekilde alacak tahsilatı yapmaya gidişleriyle başlamamızdan yola çıkarak Sermet’in bir mafya babası olduğunu tahmin etmek hiç zor değildir… İki ortaktan Vedat, iyi kalpli bir insan görüntüsü çizse de yıllardır bu işi yapmakta olan ve gerektiğinde acımasız olabilen biridir. Evren ise üniversitede felsefe okumakta olsa da bedelli beklediği için birkaç dersi bekletmektedir. Bölümünün hakkını verir ve olaylara hep felsefik yaklaşır. Her zaman ve her koşulda politik doğrucu olmayı prensip edinmiştir. Özellikle kadınların aşağılandığı konulara asla duyarsız kalamaz. Yeni başladığı bu ayak işlerine onu çeken ise esnek çalışma saatlerinden başka bir şey değildir…
Ayak İşleri, yabancı örneklerini çoğu zaman sevemediğim absürt suç komedisinin oldukça başarılı bir örneği. Özellikle dizinin 15 dakika civarındaki ilk bölümleri farklı olaylar üzerine odaklanan ve konusunu uzatmadan tadında bitiren oldukça keyifli bölümler. Bölümleri belli bir sabit sürede tutmaya çalışmayıp konunun akışına göre sürenin değişkenlik göstermesi ve hiçbir zaman çok uzamaması çok isabetli olmuş…
Büyük çoğunluğu iki başrolü etrafında geçen dizi, ikilinin çatışmaları sayesinde güldürmekte zorlanmıyor. Özellikle Güven Murat Akpınar’ın canlandırdığı Evren karakterinin çok iyi yazılmış, şahane bir karakter olması diziyi sevmeyi çok kolaylaştırıyor. Çağlar Çorumlu ve Güven Murat Akpınar’ın bireysel başarılarının da dizinin işlemesinde payları yüksek. Sarp Akkaya, Sarp Apak, Çağla Irmak, Şebnem Sönmez, Defne Kayalar gibi bölümlük konuklar da dizinin monotonluğa düşmesine engel oluyor…
Dizinin en büyük hatası ise bana göre yedinci bölüm sonrasında ilk bölümlerdeki rotasından sapmasıydı. Hemen her bölümde farklı olaylar işleyen dizi bir anda işin absürt komedisini ikinci plana atarak olayları ön plana çıkarmaya başladı. Şahsen dizinin ilk bölümlerdeki basit senaryo ve kaliteli diyaloglar içeren halini daha çok sevmiştim. Son bölümlerdeki geçişi çok gereksiz buldum. O bölümlerde dahi kahkaha attığım kısımlar olsa da genel olarak daha az keyif aldım…
İlk sezonu 10 bölümden oluşan Ayak İşleri, geçtiğimiz hafta ilk sezonunu tamamladı. Görünen o ki ikinci sezon ihtimalleri de bir hayli yüksek. 15-20 dakika civarındaki tadımlık bölümlerden oluşan bir hayli keyifli diziye mutlaka şans vermenizi öneririm…