Kinds of Kindness (2024)

Dört Oscar kazanan son filmi Poor Things’in ardından henüz aylar geçmişti ki Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos, yepyeni filmini karşımıza çıkardı. İlk gelen yorumlar ve apar topar yazın vizyona girmesinden beklentimizi çok yüksek tutmamamız gerektiğini anlasak da Emma Stone’un yönetmenle olan diğer filmlerini çok sevmiş biri olarak heyecanlıydım… 2 saat 45 dakikalık süre içerisinde birbirinden bağımsız, fakat aynı oyuncuların oynadığı üç filmi içeren Kind of Kindness, ne yazık ki yönetmenin şu ana kadar izlediğim en zayıf filmi olmaya aday. Emma Stone, Jesse Plemons, Willem Dafoe, Margaret Qualley gibi önemli oyuncuları sayesinde belli bir izlenebilirlik taşısa da son derece absürtlüklerle dolu hikayeleri sevemedim. Üç hikaye de benzer absürtlükler içerse de ilkini diğerlerinden epey önde gördüğümü söylemeliyim… Yönetmenin ilk dönem filmlerini çok sevenler dışında pek kimselere öneremeyeceğim bir film ne yazık ki…

Kinds of Kindness
5.0

Twisters (2024)

Spielberg’ün yapımcı olarak arkasında olduğu 1996 yapımı Twister açıkçası radarıma girememiş bir filmdi. Fakat epey bir kitlesi olan bu yapımın devamı denilebilecek 2024 yapımı Twisters, başrolü Daisy Edgar-Jones ve Minari’nin yönetmeni olarak tanıdığımız Lee Isaac Chung sayesinde yaz vizyonunun tatsız bir döneminde radarıma girmiş bulundu… Amerika’nın hortumlarıyla ünlü eyaleti Oklahama’da hortumları durdurma yoluna baş koyan bir genç kızın yaşadıklarını konu alan filmin konusunu bir hayli çarpıcı buldum. Buna karşın filmin izlediği yolu pek keyifli bulduğumu söyleyemem. Glenn Powell’ın karakterini hiç sevemediğim gibi bitmek bilmeyen hortum peşinde koşturma sahnelerinden çok çabuk usandım. Kaçırılmış bir fırsat…

Twisters
5.0

Coup de Chance (2024)

Yaşayan en önemli yönetmenlerden biri olan Woody Allen, 90 yaşına doğru yol alırken hakkındaki “cancellanma” kampanyalarına rağmen üretmeye devam ediyor. Üstelik ilk kez tamamı yabancı dilde bir filmle… Yönetmenin 50. filmi, ilk olarak geçen yılki Venedik Film Festivalinde gösterilse de ülkemize ve dünyanın pek çok yerinde sinemaya girişi bu yılı buldu. Muhtemelen kariyerinin son filmi olacak filmde Woody Allen, hala formundan pek bir şey kaybetmediğini göstermiş. Fransız sinemasının romantik komedi filmlerinden izler taşıyan film, tuhaf bir şekilde bunu Hitchcock sinemasıyla sentezlemiş. Üzerine Woody Allen’ın şehir romantizminden nasibini alan Paris’in şahane görüntüleri eklenince ortaya izlemesi, takip etmesi son derece hoş bir film çıkmış…

Coup de Chance
8.0