

Your Friends & Neighbors – 1. Sezon
Kabile ülkelerinde bile dizilerini göstermesine karşın Türkiye’den esirgeyen ve yakın zamanda adını Apple TV olarak güncelleyen Apple TV+, Amerika’da kaliteli dizilerin öncelikli adresi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz sezon platformda en çok ilgimi çeken dizilerden biri Mad Men’deki performansıyla adını televizyon tarihinin unutulmazları arasına yazdıran Jon Hamm’in başrolünde olduğu Your Friends & Neighbors’tı. Dizi, hayatta zirveye ulaştıktan sonra önce evliliğindeki sorunlar, ardından işten atılmasıyla bir anda her şeyi tepetaklak olan bir adamın ultra zengin yaşantısından vazgeçmemek adına kalkıştığı riskli işleri konu alıyor… Özgün bir anlatım tekniği uygulayan ve farklı bir iş izlediğinizi hissettiren diziyi ben henüz ilk bölümden çok sevdim ve baştan sona sürükleyici bularak keyifle izledim. Jon Hamm yine çok iyi iş çıkarmış. Olivia Munn, Amanda Peet gibi tanıdık yüzlerin yer aldığı dizide asıl parlayan kadın oyuncu ise Aimee Carrero olmuş. İkinci sezon onayını da alan ve yolunu heyecanla gözlediğim dizi, pek çok açıdan son dönemde izlediğim en iyi drama dizileri arasında…




Disclaimer – 1. Sezon
Bol ödül alan son filmi Roma sonrasında çok uzun yıllardır ortalarda görünmeyen Alfonso Cuaron, derin sessizliğini geçtiğimiz yıl gösterime giren Apple TV+ mini dizisi Disclaimer ile bozmuştu, ben de epey gecikmeli de olsa nihayet diziye şans verebildim. Doğrusu Alfonso Cuaron’un düşük tempolu tarzının televizyonda iyi işlemeyeceğini düşündüğüm için diziyi sevme ihtimalimi zayıf olarak görüyordum ama çok yanıldım. Diziye henüz ilk bölümden bağlandım ve baştan sona ilgiliyle izledim. Akılda kalıcı ve kimilerine göre dizinin tamamından soğuma sebebi olan finalini de dizinin ilgi çekiciliğini katlar bir unsur olarak gördüm… Her bölümü sinema filmi kalitesinde çekilen dizi, efsane görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki’nin en iyi işlerine yazılası cinsten bir görüntü yönetimi başarısına sahip. Billie Eilish şarkılarından tanıdığımız Finneas O’Connell imzalı müzikler de son derece başarılıydı. Cate Blanchett, Kevin Kline, Leile George başta olmak üzere tüm oyunculuklar harikaydı… Şüphesiz sezonun en anlamlı, en özel dizilerinden biri. Kaliteli dizi yokluğuna rağmen hak ettiği değeri görmemesi üzücü…




Doğu – 3. Sezon
Oldukça gecikmeli şekilde izlediğim dizi sezonlarından biri de eski BluTV’den Gain’e transfer olan Doğu’nun üçüncü sezonuydu. Doğu Demirkol’un kendi hayatını kurgusallaştırdığı dizi, önceki sezonlarla aynı doğrultuda devam ediyor. Kendisini oldukça itici ve yerine utanılası bir karakter olarak konumlandıran Doğu Demirkol aslında kariyeri için oldukça riskli bir iş yapıyor. Sırf dizideki karakteri nedeniyle kendisinden nefret eden bir kitle oluşturduğu söylenebilir. Bununla birlikte muhafazakarlık üzerinden yaptığı esprilerdeki cesur tavrı da kendisi açısından bir başka risk… Dizinin bazı bölümlerini keyifle izledim ama bazı bölümlerinde yerine utanma duygusu komikliğin ve tat almanın çok önüne geçti… Sezonun en özgün bölümü olan “Aydın”ı ise değerli buldum. Tutkuların peşinden gitmenin önemine vurgusu değerliydi. Ben Doğu’yu çok olmamakla birlikte seviyorum ve uzun yıllar devam etmesine itirazım olmaz…





Ayak İşleri – 4. Sezon
Gain’in en sevdiğim dizilerinden biri olan Ayak İşleri, üçüncü sezonuyla final yaptığını ilan ederek üzmüştü. Daha sonra ise bu karardan dönerek mutlu ettiler… 8 bölümden oluşan dördüncü sezonun her bir bölümünde Sermet abinin ikilimize verdiği türlü tuhaf görevleri izlemeye devam ettik. Bartu Küçükçağlayan, Melis Birkan, Deniz Celiloğlu gibi ünlü isimlerin de konuk olduğu sezonun hemen her bölümü benzer ilgi çekicilikteydi ve enteresan konuları kadar bölümler içindeki küçük detaylar da seyir zevkini ziyadesiyle arttırdı. Şu sıralar beşinci sezonla ilgili bir gündem olmasa da uzun yıllar devam etmesini isterim. Böyle bir orijinal lezzete her zaman rastlanmıyor…

