2016’nın en çok ses getiren, en sansasyonel filmlerinden biri şüphesiz DC Comics imzalı anti kahraman filmi Suicide Squad oldu. Filmden gelen posterler, fragmanlar, fotoğraflar hatta ön gösterim dedikoduları öyle konuşuldu ki film için heyecanlanmamak pek zordu. Ne var ki filmin gösterime girmesinin ardından her şey tersine döndü. Önce eleştirmenler filmi yılın en kötülerinden biri ilan ettiler. Ardından izleyici yorumları da hiç iç açıcı olmayıcı şekilde geldi. Ben de süper kahramanlık filmlerine, onların evrenlerine epey mesafeli olsam da gerçekten film için heyecanlanmıştım ve sinemada izlemek için sabırsızlanıyordum. Fakat bu kötü yorumlar sonrası ayaklarım beni sinemaya götürmedi ve filmi anca şimdi, aylar sonra izledim…

Suicide Squad aslında konu itibariyle epey sıradan, uzaklaşılası bir konuya sahip. Dünya çeşitli yaratıklar tarafından tehlike altındandır ve Superman’in yokluğunda hükümet çareyi birbirinden kötü karakterlerin yardımını istemekte bulur. Tabii kağıt üzerinde Harley Quinn, Joker gibi karakterlerin epey eğlenceli oluşuyla ilginç bir şeyler çıkabileceğini bekliyorduk ama ne yazık ki olamamış. Konu berbat bir şekilde işlenmiş, senaryo rezalet, performanslardan bazıları yerlerde…

Gelin itiraf edelim Suicide Squad’ı merakla beklememizin gerçek sebebi Harley Quinn karakterini canlandıracak olan Margot Robbie’den başkası değildi. The Wolf of Wall Street’te hayran kaldığımız Robbie, ondan sonrasında vasat sayılabilecek birkaç filmde yer aldı ama Suicide Squad’daki rolü gerçekten çok ilgi çekici gözüküyordu. Aslında Margot Robbie performansıyla beklentileri gayet karşılamayı başarmış. Harika bir Harley Quinn olmuş. Zaten filmin katlanılabilir tek noktasıydı Robbie’nin performansı. Umarım bu filmden sonra daha iyi projelerde yer alır ve biz de doyasıya izleriz.

Filmin bir başka çok konuşulan performansı ise Jared Leto’ya ait. Jack Nicholson ve Heath Ledger ile çıtası çok yükseğe çıkan Joker’i canlandıran Jared Leto ne yazık ki hayal kırıklığı yaratmış. Filmin en eğlenceli karakteri olmasını umabileceğimiz Joker filmin en itici karakteri olmuş. Jared Leto’nun genel iticiliğinin de bunda katkısı büyük ama makyajı falan her şeyi berbat olmuş. Filmdeki diğer kahramanlardan ise ilgimi çeken  olmadı. Filmde adı ilk sırada yer alan Will Smith’in bile pek bir katkısı yok.

Suicide Squad’ın ender artılarından biri de soundtrack albümü. Filmde kullanılan şarkılar gerçekten iyi seçilmiş. Tabii onca kötü şeyin arasında şarkılar devede kulak kalıyor.

Özetle Suicide Squad, Margot Robbie’nin olumlu performansına karşın kötülerin filmi olmaktan ziyade kötü bir film. Hatta benim izlediklerim, izleyeceklerim arasında yılın en kötüsü olması da yüksek ihtimal. Ben Margot Robbie’yi izleme fırsatını kaçırmak istemem ve katlanırım derseniz anlayışla karşılayabilirim, tercih sizin…

Suicide Squad

3

Puan

3.0/10

1 Yorum

  1. Birds of Prey (2020) - izleryazar

    […] Suicide Squad‘ın yarattığı büyük hayal kırıklığına karşın hemen herkesin ortak fikri Margot Robbie’nin şahane bir Harley Quinn olduğuydu. Warner Bros da bu durumu fırsata çevirerek DC evreninin bu uzantısı için ağırlığı Harley Quinn karakterine vermeye karar verdi. Yılın ilk aylarında vizyona giren Birds of Prey ya da tam adıyla “Birds of Prey: And the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn” ağırlıklı olarak pozitif eleştirilere karşın gişede umduğunu pek bulamadı. İzleyiciyi çağıran renkli poster ve tanıtım görüntülerine karşın izleyip izlememe konusunda kararsız kaldığım filme Margot Robbie özlemimi gidermek adına BluTV’de yakalamışken bir şans vermek istedim… […]

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.