Televizyonun büyük ölçüde online platformlara taşınmaya başlamasının öncüsü olan Netflix’te arka arkaya yeni diziler yayınlanmaya devam ediyor. Dizilerinin bir sezonlarının tüm bölümlerini aynı günde yayınlayan platform korkarım bu gidişle yakın zamanda her hafta yeni bir dizi yayınlayacak duruma gelecek. İlginçtir ki çoğu dizisinin çok abartılıp övülmesine rağmen Netflix dizileriyle çoğu zaman uyuşmazlık yaşıyorum. Öyle ki House of Cards dışında yarıda bırakmayıp devam edebildiğim tek bir dizileri dahi yok. Neyse, diğer Netflix dizilerini bir kenara koyup Love’dan bahsetmeye başlayalım… Love, pek çok komedi filminin yapımcısı ve yönetmeni olarak Judd Apatow imzası taşıyan bir romantik komedi dizisi. Netflix dizilerinin benim gözümdeki genel başarısızlığını yıkmaya yaklaşan ama tam olarak başaramayan bir dizi oldu Love…

Love, bana özellikle ilk bölümüyle Woody Allen yapımlarını andıran bir yapım oldu. Diyaloglar üzerine kurulu bir romantik komedi dizisi oluşunun yanı sıra başroldeki Paul Rust’ın Woody Allen’ın gençliğine olan benzerliği de sanırım bu düşüncemde etkili oldu. Eğer gülmek için bir komedi dizisi arıyorsanız Love doğru tercih olmayabilir ama ilişkilere dair izlenmeye değebilecek bir yapım. Sevgililerinden ayrılan iki “farklı” karakterin yollarının kesişmesinin anlatıldığı dizinin en büyük sıkıntısı ise kurgusunun başarısız olması. Bir kere Netflix’in çoğu komedi dizisinde olduğu gibi her bölümün farklı sürelerde olması tuhaflığı bu dizide de mevcut. Çoğu bölüm 30-40 dakikayı geçiyor ve gereğinden fazla uzatılmış hissi yaratıyor, yer yer epey sıkıcılaşabiliyor. Tabii bunda dizinin sadece iki karakter üzerine kurulu olup, karakter zenginliği olmaması da etken. Oysa her bölüm için 20-25 dakika gibi standart bir süre belirlenmiş olsa bölümler içindeki gereksiz kısımlardan kurtulur, seyir zevki çok daha yüksek bir dizi izlerdik diye düşünüyorum.

Love - 2

Dizinin önemli artılarından bir tanesi başrol oyuncularının başarısıydı. Community’de yer yer çok yapmacıklaşsa da sevdiğim isimlerden biri olan Gillian Jacobs, Love’daki performansıyla beni gerçekten şaşırtmayı başardı. Daha önceden tanımadığım Paul Rust da iyi iş çıkarmış. İkilinin kimyası da tutunca oyunculuklar dizi için önemli bir artı haline gelmiş. Üstelik dizide Claudia O’Doherty de ikilinin yanında gayet iyi bir katkı vermeyi başarıyor…

Özetle Love, fena sayılmayacak bir romantik komedi dizisi ama çok daha iyi olabilecekken olamamış. Yer yer eğlendirmeyi, ilgi çekici olmayı başarsa da yer yer epey sıkıcılaşabiliyor. İzleyiciye çok farklı, yeni bir şey kattığını da söylemek zor. İlk sezonu izlediğime pişman olmasam da ikinci sezonu ve sonrasını izlemeyi düşünmüyorum. Bence izlenebilecek daha iyi diziler var…

Love 1. Sezon

6.8

Puan

6.8/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.