İki sezon önce harika bir sezonla yayın hayatına merhaba diyen ve ilk sezonuyla Altın Küre’de en iyi komedi dizisi ödülünü kazanarak adından söz ettiren polisiye komedisi Brooklyn Nine-Nine üçüncü sezonu da geride bıraktı.

Brooklyn Nine-Nine’ı ilk keşfedenlerden biri olarak özellikle ilk sezonundan büyük keyif almıştım. Farklı komedi anlayışı ve iyi oyuncularca oynanan iyi karakterler diziyi izlemek için yeterli sebepti. Fakat ne yazık ki Brooklyn Nine-Nine ilk sezonun ardından düşüşe geçmeye başladı. Özellikle komedi zenginliği açısından dizi, ilk sezonunu aratmaya başladı…

Aslında Brooklyn Nine-Nine’ın seyircinin ilgisini canlı tutmak için çaba sarf ettiğini söylemek mümkün. Geçtiğimiz sezon sonunda Holt’un Brooklyn Nine-Nine’dan uzaklaştırıldığını görmüştük. Yeni sezonun ilk bölümleri Bill Hader ve Oz’un Ryan’ı olarak tanıdığımız Dean Winters’ın katılımlarıyla ilgi çekiciydi. Özellikle Bill Hader’ın canlandırdığı karakter biraz fazla abartılı gözükse de çok eğlenceliydi ve keşke daha fazla süre alabilseydi. Öte yandan sezon sonlarına doğru Pimento karakteriyle diziye dahil olan Jason Mantzoukas diziye renk katan bir diğer karakter oldu.

Brooklyn Nine-Nine’ın asıl problemi ise bana kalırsa polisiye dizisi olmak için çaba göstermesi. Dizide sezon içerisinde olay örgüsü olarak polisiye dizisi tadında ilerleyen çok fazla bölümü var ve hal böyle olunca dizi zaman komedi dizisinden ziyade kendini tekrar eden polisiyeye kaçıyor. Siz ne düşünürsünüz bilmem ama Brooklyn Nine-Nine’daki polisiye olayları benim hiç ilgimi çekmiyor. Özellikle her diziye katılan konuğun sonunda suçlu çıkması da işin sürpriz faktörünü de ortadan kaldırdı. Keşke polisiye yöne ağırlık vermek yerine ofis içerisindeki ekibin birbiriyle olan ilişkilerine yer verilse. Bu kadar iyi karakter varken bence dizi yanlış bir doğrultuda ilerliyor.

Dizinin ilgi çekici noktalarından biri ilk sezondan beri ilerleyen Jake & Amy ilişkisi. İkilinin çok iyi bir uyumu olsa da sanırım ikilinin ilişkisi ancak bu kadar kötü taşınabilirdi ekranlara. İkilinin sahneleri daha özenle çekilse ve işleri dışında da sahneleri daha fazla olsa dizinin güzel yanlarından biri güzel bir şekilde işlenebilir.

Brooklyn Nine-Nine kadrosunda dizinin ağırlığının büyük yükünü Andy Samberg taşıyor. Dizi zaman zaman Samberg’ün tek kişilik şovuna dönüşüyor. Kendisinin harika bir enerjisi olduğu inkar edilemez ama zaman zaman izlemenin yorucu hale düştüğü de bir gerçek. Andre Braugher dizinin en orijinal karakterlerinden biri olan Holt’u başarıyla canlandırmaya devam ediyor ama karakterin ilk sezonki orijinalliğinin alışıla geldik olmaya başlaması dizinin komedi yönünün zayıflamasının etkenlerinden olarak gösterilebilir.

dbTUb9zjExtL1560J7TSO8eAQFq

Dizinin üçüncü sezonunda beni en çok güldüren iki karakter vardı. Scully ve Hitchcock’tan bahsediyorum. İlk başta arada sırada gözükmek üzere konuk oyuncu olmaları planlanan ikili dizinin olmazsa olmaz karakterleri haline dönüştüler. Diğer karakterlere göre daha az süre alsalar da dünya yansa umurlarında olmayacak, sadece karınlarını doyurmaya bakacak bu iki polis yer aldıkları hemen hemen tüm sahnelerde güldürmeyi başardılar.

Özetle Brooklyn Nine-Nine hala ekranlardaki izlemeye değer dizilerden biri ama maalesef düşüş içerisinde. Ne yazık ki bu düşüş reytinglerine de yansımış durumda. Dördüncü sezonunun olacağı kesinleşti ama dizinin yeniden yükselişi için bir formül bulunmazsa dördüncü sezonun son sezon olması hiç de düşük bir ihtimal değil. Umarım gelecek sezon dizinin yeniden toparlanıp yükselişe geçtiğinden bahsederiz…

Brooklyn Nine-Nine 3. Sezon

7.4

Puan

7.4/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.