2014 filmleri defterini kapatalı epey oldu ama sezon içerisinde erişme imkanı bulamadığım için izleyemediğim birkaç tane film için defteri yeniden açmam gerekecek. Bu filmlerden bir tanesi de Arjantin yapımı olan ve Oscar’da en iyi yabancı film kategorisinde adaylık kazanmayı başaran, orijinal adı “Relatos salvajes” olan Wild Tales idi.

Wild Tales, altı tane kısa hikayenin birleştirilmesiyle oluşan ve benzerini daha doğrusu bu kadar iyisini çok fazla göremediğimiz türdeki bir film. Filmde yer alan tüm hikayeler birbirinden bağımsız ve hepsini nitelendirecek ortak bir şeyler bulmak çok kolay değil ama hepsinde stres altında, zor durumda insanların bulunması ortak olarak görülmüş ve İngilizce adı “Wild Tales” ve Türkçe adı ise “Asabiyim Ben” olarak belirlenmiş.

Filmdeki hikayelerden hemen hepsi oldukça ilgi çekiciydi. Özellikle ilk ve son hikayeye bayıldım. Hayatımda gördüğüm en çılgın düğünü bu filmde izledim. Eğer düğün ve film kelimesinin ortaklığında aklınıza gelen ilk film “The Deer Hunter” ise muhtemelen bunu “Wild Tales” ile değiştireceksiniz filmi izledikten sonra.

Wild Tales - 1

Wild Tales’ın tek sıkıntısı bazı hikayelerde izleyiciyi hemen bağlayamaması. Bu durum filmin temposunun fazlasıyla inişli çıkışlı olmasını sağlamış. Yani birkaç dakika önce nefesimi tutarak izlediğim filmde birkaç dakika sonraki sahnelerden sıkıldığım oldu. Fakat yine de çok fazla sorun edilecek bir şey değil bu. Sadece filmin temposunun zaman zaman düşeceğini bilmenizde fayda var.

Yazıyı kısa keserek, hikayelerin tek tek detaylarına inmeden yazıyı tamamlayacağım. Yer yer güldüren, yer yer düşündüren, yer yer heyecanlandıran 2014’ün en iyi filmlerinden biri Wild Tales. Hele Oscar’da yarıştığı Ida’dan çok çok daha iyi bir film. İzlemeden geçmeyin derim…

Wild Tales

8

Puan

8.0/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.