Günümüzde her gün yaygınlaşan modern mobil teknolojilerin gelişmesinin arkasındaki önemli isimlerden biri olan Apple kurucusu Steve Jobs’un genç yaşta ölümü kendisini daha da popüler yaptı. Jobs’un ölümünün ardından arka arkaya kitaplar, belgeseller ve filmler çıktı. Bu filmler arasında en iddialısı ise bu sezon yarışına dahil olan Danny Boyle imzalı Steve Jobs oldu. Jobs’un ailesinin şiddetle karşı çıktığı ve Leonardo DiCaprio, Christian Bale gibi isimlerden oynamamasını istediği filmde Michael Fassbender rolü aldı, böylece uzun süre gündemi meşgul eden proje gerçekleşmiş oldu.

Steve Jobs alışılmış biyografilerin epey dışında kalan bir film. Eğer klasik bir başarı hikayesi, biyografisi filmi istiyorsanız o tarz bir film değil. Aslında Steve Jobs için söylenebilecek en doğru şey bir senarist filmi olduğu. Film baştan sona diyaloglardan ibaret bir şekilde ilerliyor. Filmin senaristi olan Aaron Sorkin’in bir diğer yapımı olan The Newsroom’u izleyenler filme Aaron Sorkin’in etkisini çok net bir şekilde anlayacaklardır. Sorkin, yer yer hafif mizah da içeren bir şekilde oldukça sürükleyici diyaloglar yazarak filmin sıkmadan izlenebilir olmasını sağlamış. Fakat sorun şu ki insan bir Steve Jobs filmi biyografisinden biraz daha doyurucu bir içerik bekliyor. Bu haliyle eksiksiz bir biyografi olduğunu söylemek çok güç.

Steve Jobs’ta Apple’ın başarı hikayesiyle birlikte Jobs’un kızı Lisa ile olan ilişki de epey ön planda. Doğrusu bu durum filmin başlarında filmdeki dikkatimi en çok çeken konuydu ama sonlara doğru bu konunun yeterince iyi yere getirilemediğini düşünüyorum ve sonunda bağlanan yer de bana kalırsa çok eksikti.

Filmde Steve Jobs’u canlandıran Michael Fassbender sade ve etkili bir performans sergilemiş. Lakin Oscar adayı olan ve bir ara yarışın favorisi olarak gösterilen Michael Fassbender’ın filmde çok daha fazlasını yaptığını düşünüyordum. Ben Matt Damon’ın performansı Oscar için yetersiz diyordum ama Michael Fassbender’ın ki bence onun da altındaydı. Neden gereğinden fazla övülüp abartıldığını anlayamadım. Kendisinin 12 Years a Slave, Shame performansları buradakinin üstündeydi…

Steve Jobs’un bir başka Oscar adayı oyuncusu olan Kate Winslet iyi iş çıkarmış. Apple’ın finans direktörü rolüyle Steve Jobs’un en yakınındaki kadını oynuyor filmde ve Oscar adaylığına itirazım yok. Lakin benim filmde daha da çok beğendiğim yardımcı kadın oyuncu performansı Katherine Waterston’a ait. Geçen yıl Inherent Vice ile tanıştığım ve beğendiğim oyuncu burada da etkileyici bir performans sergileyerek yer aldığı her sahneyi ilgi çekici kılmış. Seth Rogen, Jeff Daniels filmde görmenin memnun ettiği diğer isimlerdi fakat oyunculuk anlamında farklı bir şeyler sunduklarını söylemek güç.

Özetle Steve Jobs, alışılmış biyografi kalıplarının dışında kalan farklı bir film. Sürekli diyaloglar şeklinde geçen film özellikle ilk yarıda bir hayli ilgi çekici olsa da zamanla bu ilgi çekicilik azalıyor ve bence zayıf bir şekilde de film tamamlanıyor. Her şeye rağmen Steve Jobs’u genel anlamda başarılı buldum ve bana kalırsa yılın izlemeye değer önemli filmlerinden biri…

Steve Jobs

7.5

Puan

7.5/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.