İlk olarak 1960 yılında beyaz perdede izleyiciyle buluşan Ocean’s 11, 2001 yılındaki yeniden çevrimiyle günümüze başarılı bir şekilde taşınmıştı. George Clooney, Matt Damon ve Brad Pitt başta olmak üzere yıldızlar geçidi şeklindeki kadrosuyla gişede de büyük başarı elde eden film, üç filmlik bir seriye dönüşmüştü. Seriden daha fazla gelir etme derdine düşen yapımcılar seriyi yeniden canlandırmak için son dönemde popülerleşen şekilde kadın oyunculardan kurulu devam serisi yolunu seçtiler. Doğrusu erkek odaklı filmlerin kadın odaklı şekilde yeniden çekimine karşıt biriyim. Özellikle ana akım sinemada kadın odaklı yapımların çoğalması gerektiğini destekliyorum fakat bunun doğru yolu bu şekilde olmamalı, kadınların kendi özgün karakterleri, özgün hikayeleri yaratılmalı bana göre. Fakat bu düşüncemle çelişiyor olsa da Ocean’s Eight’i hem fikir olarak hem de film olarak hiç fena bulmadım…

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 2001 yapımı Ocean’ Eleven’ı izleyip seven biri olsam da serinin genel anlamda daha az beğenilmiş devam filmlerini izleyecek kadar da bayılmamıştım. Ocean’s Eight için de özellikle biraz önce açıkladığım gerekçelerden dolayı ciddi çekincelerim vardı. Yine de yıldızlarla dolu kadronun çekiciliği beni filmi izlemeye ikna etti ve aslında düşük beklentilerimi karşılayan, çok fazla yeni bir şey sunmasa da genel olarak eğlendiren bir yapım buldum karşımda…

İlk seride George Clooney’nin canlandırdığı Danny Ocean’ın kız kardeşi Debbie Ocean (Sandra Bullock) yeni hikayemizin ana kahramanı durumunda. Hapisten yeni çıkan Debbie, vakit kaybetmeden uzun süredir planlarını yaptığı soygunun adımlarını ustalıkla uygulamaya başlıyor. Tabii bu plan tek kişilik bir plan değildir ve öncelikle bir araya toplaması gereken bir çete vardır. Hepsi alanlarında uzman, farklı özelliklere ve kişiliklere sahip kişiler Debbie sayesinde bir araya gelirler. Hedef ise New York’ta düzenlenen ve bir sürü yıldızı bir araya toplayan Met Gala’dır. Buradaki pahalı elmas çetenin hedefi olacaktır…

Ocean’s Eight, genel anlamda iyi vakit geçirebileceğiniz bir soygun filmi. Zaten konu itibariyle fazla vaadi bulunmayan film, türünün gereklerini karşılıyor. Çok fazla karakter olması ve hepsinin hikayeye dahil oluşlarının ister istemez belli bir zaman alması nedeniyle ilk kısım biraz temposuz kalsa da ikinci yarı aksiyonun artışıyla birlikte filmin seyir zevki de artıyor. Yer yer şaşırtıcı anları olsa da filmin genel olarak beklendik şekilde ilerlemesi ve karakterlerin karşılarında çok fazla zorluk olmaması ise filmin senaryo anlamındaki temel eksisi olarak gözüküyor.

Ocean’s Eight’in en büyük artısı şüphesiz oyuncu kadrosu. İlk filmin kadrosu kadar görkemli mi tartışılır ama bu kadar kaliteli ve yıldız kadın oyuncu her zaman bir araya gelmiyor. Büyük başarı elde edip ikinci Oscar adaylığını kaptığı Gravity sonrası pek ortalarda gözükmeyen Sandra Bullock, Debbie Ocean rolü için gayet iyi bir seçim olmuş. Cate Blanchett, çetenin cool karakteri rolünde aslında pek alışkın olmadığımız bir hale bürünmüş. Anne Hathaway, Mindy Kaling ve Sarah Paulson da kendilerinden beklenen tarzda iyi oyunlar sergilemişler. Fakat benim gözümde performansıyla gerçekten anlamda fark yaratan iki oyuncu vardı. Biri her zaman farklı karakter seçimleri yapan ve bu farklı karakterleri zevkle izletmeyi başaran Helena Bonham Carter’dı ki yine filmin en eksantrik karakterini başarıyla canlandırmış. Bahsettiğim diğer isim ise sürpriz şekilde kadronun soru işaretleri taşıyan ismi Rihanna’dan başkası değil. Cool hacker rolünde Rihanna’yı izlemekten gerçekten keyif aldım. Tabii burada Rihanna’nın oyunculuğundan ziyade karakterinin iyi yazılmış olması etkiliydi. Yaptığı talk show programı ile ününü arttıran James Corden kadronun dikkat çeken ender erkeklerindendi.

Özetle Ocean’s Eight tahmin edilebileceği gibi sinemaya ya da izleyene yeni bir şeyler katan türden bir film değil ama beklentinizi iyi ayarlarsanız keyif alarak izleyebileceğiniz türden bir film. Hem devam filmi, hem de yeniden çevrim diyebileceğimiz filmde eski seri izleyicileri için birkaç küçük sürpriz olsa da eski seriyi hiç izlememiş biri de filmden keyif alabilir. Bu arada film gişede ciddi başarı elde etti, hatta serinin en iyi açılışını yaptı. Bu da Ocean’s 9 ve Ocean’s 10 filmlerinin habercisi. Zaten planlar en baştan buna uygun hazırlanmış ve gişe hedefine de ulaşıldığına göre resmi duyuru yakındır. Dokuzuncu ve onuncu kişilerin kimler olacağı şimdiden merak konusu…

Ocean's Eight

6.5

Puan

6.5/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.