Sadece bu yılın değil tüm zamanların en ilginç sinema deneyimlerinden birini vaat eden bir filmden bahsedeceğim bugün, Loving Vincent’ten…
1853 yılında Hollanda’da dünyaya gelen ve 37 yıllık kısa yaşamına pek çok eser sığdırarak sanat tarihinin en önemli simgelerinden biri haline gelen ünlü ressam Vincent van Gogh’un ölümünden bir yıl sonrasında geçiyor hikayemiz. Olaylara Van Gogh’un ölümü sonrası ondan geri kalan son mektubu taşımayı görev bilen postacı oğlunun gözünden bakıyoruz. Armand Roulin adındaki bu adam Van Gogh’un hayatına dokunan pek çok kişiyle tanışıyor ve hepsinden Van Gogh hakkında bir şeyler öğreniyor. Öğrendikleri karşısında şaşıran genç adam bir noktadan sonra olaylara dedektif gözüyle yaklaşmaya başlıyor ve Van Gogh’un ölümünün ardındaki şüphelere bu genç adamla birlikte odaklanıyoruz…
Loving Vincent’i diğer filmlerden ayıran temel nokta ise filmin hazırlanış biçiminde. Öncelikle aralarında Saoirse Ronan, Douglas Booth gibi isimlerin de bulunduğu canlı oyuncularla çekilen film, daha sonra yüzden fazla ressam tarafından yüzlerce tabloya aktarılmış. Tabii Vincent van Gogh’un tarzına sadık kalınarak… Üzerinde çok ciddi bir emek sarfedilen film, bu alanda bir ilke imza atarak sinema tarihine geçmiş oldu…
Her ne kadar görsel olarak mükemmel olsa da Loving Vincent’in senaryosunun mükemmelliğinden bahsetmek zor. Filmin dedektif filmi havasında ilerleyen yapısını sevmiş olsam da filmin tarzına alışmakta epey zorlandım. Özellikle ilk etapta ana karakterimizin sürekli yeni insanlarla tanışıp uzun diyaloglara girişini takip etmek bir hayli yorucu oldu. Filmin tarzına alıştıktan sonrası ise gayet sürükleyici bir şekilde devam etti. Fakat insan Van Gogh gibi son derece ilgi çekici hayata sahip bir adamdan daha iyi bir senaryo çıkarılabileceğini düşünüyor ister istemez. Filmde Van Gogh’un yaşamına dair pek çok noktaya değinilmiyor ve bunları araştırma görevi izleyiciye düşüyor.
Loving Vincent, sadece görsel zenginliği için bile izlenebilecek eşsiz bir yapım. Senaryosunda bazı problemler olsa da yılın en farklı, en özel filmlerinden…
Loving Vincent
[…] sinemacıların ilgisini çeken bir isim. Van Gogh ile ilgili olarak en son geçtiğimiz yıl Loving Vincent‘i izlemiştik. Bu yıl ise aynı zamanda bir ressam olan ve The Diving Bell and the Butterfly […]