Sabah erkenden kalkıp koşarak kendimizi çizgi film dünyasının içerisine bıraktığımız dertsiz, tasasız, güzel yıllardan akılda kalan çizgi filmlerden biri de pek çoğumuz için Winnie the Pooh olsa gerek. Christopher Robin adlı küçük bir çocuğun başta bal meraklısı sevimli Winnie the Pooh olmak üzere her biri farklı hayvanlardan olan ve farklı duyguları temsil eden oyuncak arkadaşlarıyla hikayelerini anlatan dizi tüm dünyada büyük ilgi görüp Disney’in önemli markalarından biri haline gelmişti. Son iki yıldır ise sinema dünyası Christopher Robin’i yeniden gündeme getirdi. Geçtiğimiz yıl Simon Curtis’in “Goodbye Christopher Robin” filminde Winnie the Pooh’un doğuş sürecini biyografik, gerçekçi bir anlatıyla izlemiştik. Bu kez ise karşımızda animasyonla gerçekliğin birleştiği bir başka Christopher Robin var…

Filme Christopher Robin’in küçüklüğüyle başlasak da çok geçmeden karşımıza Ewan McGregor, büyüyüp iş güç sahibi hatta çocuk sahibi olmuş bir Christopher Robin olarak karşımıza çıkıyor. Yoğun bir iş temposuna sahip olan Christopher Robin, eşi Evelyn (Hayley Atwell) ve kızı Madeline’e (Bronte Carmichael) vakit ayırmakta zorlanıyor. Tam da Christopher Robin’in işkolikliğinin ailesine zarar vermeye başladığı bir dönemde yardıma eski dost Pooh koşuyor…

Christopher Robin’in bana kalırsa en büyük problemi işin ciddi olan kısmını biraz fazla ciddiye alması olmuş. Filmde her şey son derece ciddi, gerçekçi bir şekilde ilerlerken bir anda ortada dolaşan konuşan oyuncaklar fazla absürt kalıyor. Üstelik olayın oyuncaklara bağlanma şeklini herhangi bir mantığa oturtma çabası da yok. Filmin özellikle ilk kısmındaki gereksiz ciddiyetin yerini daha eğlenceli bir yapı almış olsaydı filmin içerisindeki saçma sayılabilecek noktalara pek takılmadan eğlenceli vakit geçirebilirdik ama bu haliyle filme konsantre olmak bir hayli zor oldu…

“Sevdiğin şeylere daha çok vakit ayır” ve “içindeki çocuğu kaybetme” mesajlarını etkili bir şekilde veren Christopher Robin, her ne kadar biraz önce bahsettiğim olumsuzlukları taşısa da genel olarak seyretmesi eğlenceli bir film. Tıpkı filmde Christopher Robin’in çocukluğunu hatırladığı gibi ben de karakterleri yıllar sonra yeniden gördükçe hem onları hatırladım, hem de kendi çocukluğuma dair bazı izler buldum. Fazla beklentiye girmeden şans verebileceğiniz, belki çocukluğumuzdaki filmler gibi bir haftasonu sabahı izlemek isteyebileceğiniz hafif bir seyirlik Christopher Robin…

Christopher Robin

6

Puan

6.0/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.