2017’nin ilk aylarının en çok ses getiren dizilerinden biri hiç şüphe yok ki Netflix’in 8 bölümlük yeni dizisi A Series of Unfortunate Events oldu. Uzun süredir merakla beklenen dizi, Daniel Handler’ın Lemony Snicket takma adıyla yazdığı ünlü roman serisi Talihsiz Serüvenler Dizisi’nin televizyona uyarlaması niteliğinde ve aslında ekranlara ilk uyarlaması da değil. 2004 yılında Jim Carrey’nin başrolünde yer aldığı bir film olarak beyazperdeye uyarlanmış. Dolayısıyla diziyle ilgili bulabileceğiniz çoğu yorumlar kitap veya filmle karşılaştırmalı olacaktır ama ben daha önce ne kitabını okumuş ne de filmini izlemiş biri olarak görüşlerimi aktarmaya çalışacağım…

A Series of Unfortunate Events, anne ve babasını kaybeden üç küçük kardeşin yaşadığı içler acısı olaylar silsilesini konu alıyor. Ortada kalan çocukların vekalet işleriyle ilgilenen ve oldukça avanak bir adam olan Mr. Poe çocukları uzak bir akrabaları olan Kont Olaf’ın yanına yerleştirir. Fakat Kont Olaf, küçük Baudelaire’lere ailelerinden kalan servetin peşinde olan ve çocuklara her türlü kötülüğü yapma potansiyeli olan korkunç bir adamdır…

A Series of Unfortunate Events, ekranlarda bulabileceğiniz en sıradışı, orijinal yapımlardan biri. Daha dizinin harika jenerik şarkısından bile ne tür tuhaflıkların bizi beklediğinin çıkarımını yapabilmek mümkün. Lemony Snicket’ın anlatıcılığı zaman zaman rahatsız edici olsa da dizinin verdiği farklı lezzete katkıda bulunuyor. Dizinin süresinin uzun tutulmayarak olayların hızlı bir şekilde ilerleyişi de çok büyük bir artı olmuş.

How I Met Your Mother ile yıldızı parlayan Neil Patrick Harris, oldukça tuhaf bir karakter olan Kont Olaf için çok doğru bir seçim olmuş. Neil Patrick Harris dizi boyunca birbirinden farklı kılıklara girerek abartılı ama abartıyı yakıştıran bir performansa imza atıyor. Benim dizideki en çok beğendiğim cast seçimi ise Violet yani Malina Weissman. Henüz 13 yaşında olan Weissman sempatikliğiyle diziyi sevmemde ciddi katkıda bulundu, rol arkadaşı Louis Hynes ile uyumları da çok başarılı. Özellikle ikilinin hazırcevaplılıklarını konuşturdukları sahneler harikaydı.  İki kardeşe eşlik eden bebek Sunny ise dizinin gizli kahramanlarından. Sevimli bebek için yapılan replikler dizinin en eğlenceli kısımlarından birini oluşturuyor. Bu arada Will Arnett ve Neil Patrick Harris’in How I Met Your Mother’dan rol arkadaşı Cobie Smulders dizide konuk oyuncu olarak her bölüm ufak bir rolde de olsa yer alıyorlar…

A Series of Unfortunate Events belki herkese hitap edecek niteliklerde bir yapım değil ama farklı tatlar arayanlar için iyi bir alternatif. Bu arada Neil Patrick Harris’i görüp dizinin türünü komedi sanıyorsanız kısmen yanılıyorsunuz. Dizinin içerisinde türlü absürtlükler, belli bir kara mizah var, ama komedinin çok ön planda olduğu da söylenemez. Dizinin ikinci sezonu resmi olarak henüz duyurulmasa da kitapların devamının olduğu ve dizinin epey ilgi gördüğü düşünüldüğünde sevindirici haberin gelmesi yakındır. Farklı tatlarda orijinal bir dizi arıyorsanız talihsiz serüvenlere siz de katılın derim…

A Series of Unfortunate Events 1. Sezon

7.7

Puan

7.7/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.